.

.

14 Haziran 2011 Salı

Ta-tilllll:)


Fiamma'nın Güncesi kısa bir mola veriyor...

Çalışma hayatını geride bırakınca her gün tatil diye düşünürdüm ama öyle değilmiş bunu yaşayarak öğrendim. Asıl tatil çalıştığım zamanlardaymış, tek bir günün bile hesabını yaptığımız, gece yolculuğu yapalım ki gün kaybolmasın diye dertlendiğimiz, tatil dönüşünde izinlerimizi haftasonunun son saatlerine dayadığımız günleri  ardımda bıraksam da hatıraları her daim aklımda sahilde beni bekleyen deniz kabuklarını toplamaya gidiyorum.
Bir yolculuk arifesinde hepinize  sevgiyle kucaklıyor dostluk ve sağlıcakla kalın diyorum.

Not: Resim netten alıntıdır. www.umandas.blogspot.com

Turkuaz Bileklik-2



Oyaları boyayarak batik deseni oluşturmaya çalıştığım bir deneme sevdiğim  bir bilekliğe dönüştü yine...

Beyaz Bileklik-5




Biri bir diğerinden farklı durmuyor mu yoksa bana mı öyle geliyor halen? Yaptıkça gözüm  alışır sanıyorum ama öyle olmuyor kullandığım malzemeler aynı olsa da kendi farkını yaratıyor fondaki renk üzerinde...

Turkuaz Bileklik-1


Turkuaz kadife üzerinde bir beyaz karanfil...



Kırmızı Bileklik-1

Kırmızı fon üzerine bir buket boncuk oyasından çiçek bıraktım...


13 Haziran 2011 Pazartesi

Gri Bileklik...



Hangi vesileyle bunca perde kordonunun ben de toplandığını anımsamıyorum hatta işin komik yanı bir zamanlar kimin evinde, hangi perdenin üzerinde nasıl duruyordu bu kordonlar sorusunun cevabı da yok bende...
Su gibi serisinde kullandığım malzemeyi halen aramaktayım, yakınımdaki takıcılara, tuhafiyecilere bakınıyorum, nereden aldığımı henüz hatırlayamadım, an meselesi:)).Yeşil kordonları sorupta dışından çok içini kanırttığımı görenler bir tuhaf tepki vermeye başladı, dükkanlardan kovulmam da  an meselesi:=(
Perde kordonlarının sonuna geldiğim belli oluyor mu? Eğer kandıraviçelerin kenarlarına kordon olarak geçmeseydim daha çoook bileklik çıkardı bu son kullandığım malzemeden.
Bu defa tekrar sökülüp örülmeyecek kadar küçük parçalar kaldı elimde, eee atmak olmazdı iki çiçek bir böcek böyle de sade ve güzel oldu...

Beyaz Bileklik-4




Beyaz fon üzerinde turuncu iğne oyası eski bir kapama aparatıyla bilekliğe dolanmış bir çiçeğe dönüştü bu defa...

12 Haziran 2011 Pazar

Beyaz Bileklik-3



İğne oyasız kaldığım dönemlerden kalma bu pembe çiçek, 10marifet'e gönderdiğim ilk yazımdaki takıların benzerinin yapımında kullanmıştım çokta güzel durmuştu...aslında bir sutaşı, dilim dilim yumuşacık bir dokusu vardı  ve dilimlere ayırarak çiçeklere dönüştürmüştüm, yapayanlız malzeme kutularının içinde kalmış, belki bir eşine daha rastlarım arandıkça ama yaz aylarında severek kullandığım benzer sutaşı ile yaptığım kolyemi yine kullanıma çıkarttırdı bana bu nostaljik yolculuk:)) 

Öte yanda çiçeğin hemen yanında duran eğri büğrü pembe motifte nevi şahsıma ait bir oya çalışması iğne ile o çiçeği yanlız bırakmamak için bir deneme:)) İğne oyası üretme çalışmalarına henüz geçmedim aman yanlış anlaşılmasın bu sadece uyduruk kaydırık hemen olsun diye yaptığım bir şey adını bile koyamadığım:)))

İşte bu da aynı çiçeğin kolye versiyonu:)

Beyaz Bileklik-2


Karanfil ve lale bir arada bu bileklikte...







Beyaz Bileklik-1


Siyahı sevdiğim kadar beyazı da  çok severim ... Siyahla bileklikleri mutlaka tatil dönüşü deneyeceğim. Kırmızı gül'ü yeni aldım:)) (Kendime izin verdim, ufakta olsa alımlara başladım :)) turkuaz dantel görünümündeki parçayı bir fluarın ucundan tırtıkladım ki son yaptıklarımda ve bundan sonra boyutlu düşlediğim gibi iğne oyalarını alıncaya kadar  sıkça severek kullanacağım bu malzemeyi. Turkuaz karanfil , kırmızı gül  yumuşacık beyaz bir fonda  bir araya geldi bu bileklikte. Bileklikleri yaparken önceden kurgulama yapmıyorum, işin en zevkli yanı da bu bence sonuç benim içinde surpriz oluyor. 




11 Haziran 2011 Cumartesi

Mor bileklik...




Sadece ben değil Sevgili Bilge ve Annesi de söylüyor, bir başlayınca bırakamıyorsun diye ve çok doğru da söylüyor. Ben bir başladım bırakamadım çokta zevk alıyorum yaparken ve de dinleniyorum. Son yaptıklarımı daha yükleyemedim bunlar halen eski yaptıklarım.
Halen arka kapamaların dışında malzeme almamaya  çalışıyorum ama kutuların dibi gözükmeye başladı, iğne oyaları neredeyse bitti,  dönüşte biraz alışveriş iyi olacak...
Devam devam...

10 Haziran 2011 Cuma

Bana da size de bir fikir...

Bu siyah V yaka tiril tiril  elbiseyi Nişantaşında bir butikten çok severek almıştım. Bayağı da iyi bedel ödedim. Elbisenin asıl özelliği yeni nesil nano teknolojisi ile kumaşının üretilmiş olması, yani terletmeyen, bakteri tutmayan, sıcak geçirmeyen bir kumaş, fiyatı da arttıran bu özelliği aslında. Yaz akşamları püfür püfür, rengi siyah olmasına rağmen güneş ısısını çekmiyor bu özelliği ile bu yüzden gündüz de giyilebilir,denedim sonuçtan memnunum:)
Asıl benim hoşuma giden yanı kollarında ve eteğinin arasındaki tül ekler, zarif bir hava katıyor sadelikten uzaklaşmadan şıklaştırıyor elbiseyi.
Tül veya dantel gibi parçaları kullanarak uzatmak istediğimiz elbiseleri veya kol boylarını uzatabiliriz böylece. Ben tüllerimi şifonlarımı aldım bir kenara koydum. Bazı sıfır kol abiye bluzlerime kol takacağım bu elbiseden ilham alarak hatta penye 1-2 elbiseyle bile oynamayı düşünüyorum ama tabii bunları tatil dönüşü yapabileceğim anca, bir kaç güne kadar Istanbul'dan ayrılacağım aslında pek heves ettim hemen yapmaya da gider ayak kendimi yorup hırpalamak bir de bitsin bir an önce diye baştan savma yapmak gelmedi içimden...

Şimdilik makineyi elime almışken resimledim sadece hem size hem de bana fikir olsun diye...




Brezilya Ganimeti-6


Yine döndük dolaştık geldik ganimetlere:))) Bu defakiler tuhaf, yani ganimet bana mııııı yoksa başkasına mıııı pek anlayabilmiş değilim aldım kabul ettim durumu bile yaşatamadı. Adı verirken ''Bak sana ne aldım'' daaaa bir tuhaf durum söz konusu değil mi , bana alınmış gibi hiççç duruyor mu? 
Belli ki bunları Bade için almış, anlamamazlıktan gelsem bir türlü anlasam bir başka türlü  sevincim kursağımda kalacak:)))





Vallahi kıskançlık yapmıyorum,  işim gücüm yok hap kadar çocuğumu kıskanacağım:)) üstüme iyilik sağlık, ben sadece paylaştırırım diye düşündüydüm, bir Bade'ye,bir Bade'nin Ağustos sonunda dünyaya gelecek kardeşine:))  (ki adı Bebiş olacakmış hiç bir ismi kabul etmiyor kardeşine).Asıl paylaşmayı bilmeyen o, kardeşini çook sevecekmiş ama hiç bir oyuncağını vermeyecekmiş, ki yapar da . ''Kızım, kardeşinin olsun mu bu oyuncak?''deyince kafasını sallaya sallaya bir AAA-AAAHHH deyişi var ki görülmeye değer:)
Aşağıdakiler de benim buradan gördükçe  aldıklarım, bazen bir bluze bazen bir elbiseye bazen de bir pantalonun cebine veya dizine aplike edilip duruluyorlar zaten...

9 Haziran 2011 Perşembe

Minik Dokunuş-3



Dolapları temizledim verilecekleri hatta verilmeyecekleri bile verdim pek bir rahata huzura erdim. Bir sezon boyunca giymediğim bir dolu kıyafetle her yaz başı çıkar kaldır uğraşmaktan epey dellenmiştim son yıllarda.
Hatta kesip biçip bir şey yaparım diye içlerinden ayırabileceğim öyle çok şey vardı ki onu bile gözüm görmedi bu defa. İçim çok rahat onları giyecek ihtiyacı olan ellere gitmesinden dolayı nasılsa ben yine kesecek biçecek pırtık birşeyler bulurum değil mi?.
Gelelim bugünkü şifon bluzun yolculuğuna; etiketi üzerindeydi bir kere bile giymemişim ama geçen yıl aldığımı hatırlamadığıma göre çok yeni de değil üstelik. Hangi akla hizmet almışım onuysa hiç bilmiyorum:( Tiril tiril salaş bir şey olması bir de çıtı pıtı deseni etkilemiş olabilir beni belki. Giydim nasıl duracak diye denemek için  sonuç fiyasko.İlk halinin resmini çekmeye unuttum ama hayal etmekte zorlanılacak gibi değil. Omuzlar düşük neredeyse dirseğime geliyor düşüklüğü, salaş, yakası paçası darman çorman duran, kolları bol bedeni çok bol sümsük bir bluzdü. Kesmeden biçmeden o anlamsız salaşlığından kurtarmak için etek kısmına ve kol kenarlarına makine de çekilen  makara lastikten diktim iki sıra, bir de yaka sağa sola dağılmasın diye arasına biye yaptım.Kolların omuz kısmındaki iri desenli omuz başına da hafif büzgü yaptım ki koy oyuntusu da yerine gelsin.
Öyle güzel toparlandı ve öyle güzel durdu ki iyi ki almışım dedim bluzün yeni halini görünce....Böyle elimi değdireceğimi mi düşünmüşüm ne alırken:)))