.

.

31 Ağustos 2011 Çarşamba

4 Kural...

Bir kaç gündür sıkıntılı bir ruh hali içindeydim ki silkelenmem, arınmam, kafamı uzaklaştırmam pek mümkün olamıyordu. Bayram ertesine kadar en azından ötelemek istiyordum, lakin bir türlü de kafamı uzaklaştıramıyordum . Bayram tatili olunca fırsattan istifade maillerime bakmaya başladım, uzun süredir  
aç(a)madığım yüzlerce mail vardı mail box'ımda.
İlk maili tıkladım ve orada kaldım, karşıma bu 4 kural çıktı. Şaşırdım, ötelemeye çalıştığım soruların cevaplarıydı ve tam zamanında tek bir tıkla önüme geldi. Belki sadece bir tesadüf ama bana çok iyi geldi, inanılmaz iyi hissettim kendimi, beni bir nev'i onadı. Sanki Rabbimin eli uzandı ve üzerimdeki o bulanık bulutları dağıttı. İçim huzurla doldu...
Benim bu kuralları gecenin bu vakti  durduk yerde,sizlerle paylaşmak istemem de belki bir tesadüf değildir, neden olmasın belki sizlerden birinin de yüreğine su serpilir.

İlk kural : „ Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır,ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.
İkinci kural : “Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. ‘Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı’ gibi bir cümle yoktur.Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de,hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.”
Üçüncü kural : „ İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç.Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.
Dördüncü kural: “Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder.Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.” Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayattındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil.



29 Ağustos 2011 Pazartesi

Şeker Bayramınız Kutlu Olsun...



Arkama gizlediğim avuç dolusu şekerler,
damağıma yaşattığım en güzel bayram şekerlerinin tadı,
yüreğimde eskitemediğim bayramların çoşkusuyla,
 hepiniz için mutlu, sağlıklı, huzurlu
ve unutamayacağınız güzellikte bir bayram geçirmenizi diliyorum...

Sevgilerimle...
Fiamma

26 Ağustos 2011 Cuma

Minyatür Çalışması-7 İç Mekan Üniteleri

Evet, biraz da çalışma alanı yaratmalıyım ki oda şekillenebilsin.

Bir çalışma masası,


Bir sehpa, bir iskemle...
(Nankör sehpa ne zaman ayağını yamultun sen? )

bir paravan...


bir iskemle daha...


bir şövalye...

 ve Nurhancığımın hediyesi folyo dan bir ayna...


O-ooohhhh sığacak mı bütün bu eşyalar o mekana, haydi  arpacık kumrusu gibi düşün dur bakalım Fiamma:))

Evet, bu gecelik bu kadar, yaparken yorulmadım bu kadar:))





















Minyatür Çalışması-6 Çerçeve ve Ölçü Aletleri

Tam benlik bunlar işte, bir çırpıda bitti:))
Çerçeveler yelpazenin ince tarafından, alt kısmı karton. İçine koyacağım resimleri belki kendim yaparım  belki de hazır  bir şeyler kullanırım.






Minyatür Çalışması-5 Prova Mankeni



Yine bir hamur işi:)) Hamuru önce şekillendirdim sonra içini oyarak boşalttım,  bu yüzden kürdan ayak üzerinde yapıştırmadan duruyor ve kendi etrafında dönebiliyor.  Ayak kısmı kürdandan, alt kısmı lastik somondan, son zımparası ve boyaması kaldı.





Minyatür Çalışması-4 Ütü Malzemeleri

Ütü en sevmediğim ve başımı kaldıramadığım iş ama burada alet ve edavata özendim:)))
Ütü tahtasının alt kısmında yelpaze, üst kısmı carte d'ore çubuğu ve lehim teli kullandım.

 Ütüyü hamurla yaptım ve bir de fiş ürettim daha iple nam-ı diğer kordonla birbirlerine bağlanacaklar.


Bu da ütü kol tahtası:)) Üst Carte D'ore tahtası, altı lehim teli:)))



Ayy daha bunlarda zımparalanacak, boyanacak. Ne çok iş varrrr, ortada elle tutulur bir şey yok henüz:))





Minyatür Çalışması-3 Dikiş ve Overlok Makinası

Sıra geldi hamur yoğurmaya :)) Hamuru ben hazırlamadım,  paket  maket hamuru kullandım. Dikiş makinasının ayak kısmını yelpaze ve kartondan, makina kısmını ise hamurdan yaptım.







Overlok makinasını da aynı yöntemle hamurdan yaptım ve iplik mekanizması için ince çiçek teli kullandım.
Daha her ikisi de ince zımparalanacak, boyanacak, yapıştırılacak.