Evet, bir yerlerden başlamak gerek. Acımızı yüreğimize gömmeden, yaşadığımız bu doğal afette yaşanan kayıpları unutmadan orada yaşayan kardeşlerimizin zor günlerinde bir nebze yaralarını sarmak adına bir yerden başlamak gerek.
Günlük koşturmacalar ve hayatın rutin akışı içinde günüm devam ediyor. Lakin gözüm kulağım her an televizyonda, televizyonun önünden ayrılamıyorum, bir hayat daha kurtulsun, bir ocak daha sönmesin, bir aile daha dağılmasın, bir çocuk annesiz kalmasın, bir ebeveyn evlat acısını tadmasın diye dualar ediyorum. İçim kızgın, o preslenmiş gibi yıkılan evleri gördükçe, biraz daha az çalsalardı, biraz daha fazla denetleselerdi bunca can kaybı yaşanmayacaktı.. Biz daha önce 17 Ağustos depreminde de aynı görüntüleri gözyaşları ile ve dehşetle görmüştük, üzerinden tam 12 yıl geçti ama halen aynı zihniyetle yaşamaya devam ediyoruz. Bu yazışmalar böyle devam eder gider, bir süre sonra da unutulur gider diye düşünmek istemiyorum artık. Deprem öldürmüyor, insan öldürüyor, dilerim bunun bilincine varabiliriz miletçe.Depreme hazırlıklı değilmişiz hem de hiç bir kez daha yaşayarak gördük bunu, 1 milyon nufüslu Van şehrimizde bu yetersizliği gördük işte!
Karınca kararınca bir su damlası olmak adına bir şeyler yapmak lazım dedim ben de. Blogları gezerken Yeteneksizinciğimin, Adadenizimin, Nilgün Komarcığımın bloglarında bir kampanyaya destek verdiklerini gördüm. Pride bloger arkadaşımızın Van'daki kardeşlerimiz için bere örme kampanyası başlattıklarını gördüm. Ben de varım, elim örgü işlerine pek dayanmıyor hemen arıza yapıyor ama örebildiğim kadarıyla çorbada tuzum olsun istiyorum.
Karınca kararınca bir su damlası olmak adına bir şeyler yapmak lazım dedim ben de. Blogları gezerken Yeteneksizinciğimin, Adadenizimin, Nilgün Komarcığımın bloglarında bir kampanyaya destek verdiklerini gördüm. Pride bloger arkadaşımızın Van'daki kardeşlerimiz için bere örme kampanyası başlattıklarını gördüm. Ben de varım, elim örgü işlerine pek dayanmıyor hemen arıza yapıyor ama örebildiğim kadarıyla çorbada tuzum olsun istiyorum.
Bu sabah uyandığımda haberleri yine gözyaşları ile izledim,oradaki insanlar yağmur altında ki kar yağışı da başlamış soğukta onca acının üstüne bir de doğa ile mücadele ediyorlar. Zaten koordinasyon eksiklikleri yüzünden gönderilenler hızlı bir şekilde ulaşmıyor ihtiyaç sahiplerine, bir de benim örüp göndermem zaman alacak ki bu süreç gerçekten düşünüldüğünde uzun bir dönem. Dün yaşadığım yerde semt pazarı kuruldu, biraz bu televizyon önünden ayrılmama havasından kurtulmak birazda alışveriş için pazara gittim. Van'daki kardeşlerimize şapkalar, çoraplar, eldivenler, iç çamaşırları aldım maddi gücüm elverdiğince, pazarcılarla pazarlık yaptım ki hepsi Van'a gideceğini duyunca yürekten yardımcı oldu. Hırkalarımı kazaklarımı şallarımı paylaştırdım, evde kullanmadığımız yazlık içim ayırdığımız nevresimleri, havluları, çarşafları ayırdım hepsini koliledim. Elimde bulunan kurşun kalem, tükenmez kalem defter gibi malzemeleri ekledim çocuklar için. İki koli oldu Allahın izniyle. Belediye ile Site Yönetimi işbirliği yapmış, günde 2 kere gelip toplanan kolileri alıyorlarmış, blok kapılarına bildiri asılmış. Gönül rahatlığı ile teslim ettim. Görüyorum ki benim gibi herkesin kafası karışık gönderilerin yerine ulaşmaması konusunda. Bu konuda benim gibi site'de yaşıyorsanız yönetimden yardım isteyebilirsiniz. Aynı şekilde muhtarlıklar yakın civar okulları bölgenizdeki Belediyeler de gönderilerin doğru ellere ulaşması için doğru adresler. Van Valiliğine Kızılay'a Akut gibi kurumlara ve orada kurulan kriz masalarına güvenmek durumundayız kendimiz elimizle götürüp tek tek hane hane teslim edemedikçe, bu bizi demoralize etmesin. Bizim düşündüğümüzden ulaşmasını istediğimizden geç ulaşacaktır hepimizin gördüğü gözlemlediği organizasyon bozukluğu gibi şartlar altında ama bunun hesabını yapma zamanı olmadığını düşünüyorum.
Herkes ne yapıyoru düşünmekten çok ben ne yapabilirim deyip bir şeyler yapabilmek adına ve çocuklar için örmeye ve paylaşmaya devam ediyorum. İlkini örüp koliye yetiştirdim bile, darısı diğerlerinin başına.
Herkes ne yapıyoru düşünmekten çok ben ne yapabilirim deyip bir şeyler yapabilmek adına ve çocuklar için örmeye ve paylaşmaya devam ediyorum. İlkini örüp koliye yetiştirdim bile, darısı diğerlerinin başına.