Bilgisayarlarınız ayarları ile yine oynamayın Fiamma şaşmış kendini aşmış neler yapmış diye, bu güzellikler benim elimden çıkmadı malesef ki bunları yapamam daha ben ama belki ilerde pek heves ettim ne yalan söyleyeyim içim gitti:))
Bugün baskın yapıp Serpilciğimin Beşiktaş Belediyesindeki sergisine gittim. Bu cicilerde sergiden edindiğim ganimetler. Her biri Serpilciğimin ve arkadaşlarının kursta emek vererek yaptıkları birbirinden güzel parçalar içinden kendim için seçtiklerim.Nasıl güzeller değil mi? Ahh daha neler var, neler de ev tıkabasa dolu, yer lazım herbirine ayrı ayrı.
Serpilciğimle işte tam da bu vesile ile tanışmış olduk. Gayet cool bir şekilde sergi alanına ulaştım ve içeri girip gezmeye başladım. Baktım Serpil'in kırkyama bebekli örtüsü bir masanın üzerinde salınıyor. Gittim yanına hani sinir olurlar yaa insanlar ellenmesinden mahsustan elledim, ''Fiyatı ne kadar bunun?'' dedim gayet şımarık bir şekilde. Eğer çok fazla fiyat söyleseydi hemen cevabım da hazırdı, ''Çok istiyorsunuz alt tarafı kumaş parçası '' deyip sinir edecektim Serpil'i. Hemen atıldılar hep bir ağızdan ''Satılık değil o!!!'' diye. Ben de ''Madem satılık değil ne diye sergiliyorsunuz, olmaz kiii aaama'' dedim. Serpil'in kaşı bile oynamadı vallahi, öyle tatlı, öyle mütevazi ki. Sadece ''Şulee??'' diyebildi:))
Sarıldık, oturduk konuştuk. Ben eğer o patchwork örtüden sıyrılsaydım, yakalanmasaydım o koltukları da onlar yaptılar sandığımdan ''Şunların üstüne oturabilir miyim?'' diyecek daha da sinir edecektim ama olmadı:( Serpil cin mi cin hemen tanıdı beni, eeee Ahh şu Banu yok mu Banu ondan almış muzur biri olduğum hakkındaki istihbaratı. Neyse efendim, az sonra oo koltuklara kurulduk karşılıklı, bana kekler, meyvesuları, çaylar ikram ettiler. Sakarlık yaptım üstüme başıma döktüm saçtım, hoş gördüler hatta yine gel bile dediler:)) Sıra geldi tabii her zaman olduğu gibi Banu ile uğraşmaya, Banu'yu telefonla aradım ama müsait değilmiş. Solmaz teyzemle lafladık beni arasın deyip kapattım telefonu. Az sonra telefonum çaldı, baktım Banu, Serpil'in eline tutuşturdum telefonu konuştular bayağı. Canım yaaa yanlış çevirdim sanmış konuştu da konuştu Serpil'le. Nice sonra anladı durumu, gülüştük, kıskandı mı ne biraz da:)) Hasta uğraşmadım fazla.
Hem Serpilciğimi hem de o tatlı arkadaşlarını çok sevdim. En kısa zamanda yine bir araya gelmek üzere söz de alıp ayrıldım yanlarından yüzümde koca bir gülümsemeye . Şu sergileri bir bitsin normal hayata dönsünler bir gün de kurs alanını dağıtmaya gideceğim çok zevk aldım ben bu işten:))
Dikiş Kutusu ama ben farklı amaçlı kullanacağım yine dikiş malzemelerini koyacağım da biraz daha farklı düşündüğüm:))
Safinaz!!! Bu ismi ben taktım eve gelince.
Bade ve Buse için aldım ama bana geldikçe oynayacaklar bize geldiklerinde oynayacakları hiç oyuncak kalmadı evde Hiç götür diye beni ikna etmeye çalışmayın onlarda oyuncak çok, hem ben de anne evladıyım o bebek bu evin bebeği:)
Çingenem, çingenemmmm...
Benim ilk ikonumdaki resim olması ashabiyle pek bir severim kendilerini....
Hani bu yazıda bahsi geçen adresler derseniz işte onlar burada efendim:
Bir de Sergiden çıktıktan sonra yol üstünde bir kafe de puf puf molası verdim günü sindirmek istedim biraz içime. Çok hoş naif bir hanımla tanıştım ayaküstü puflarken. Hep söylüyorum yaa ilgi alanları benzer olan insnlar birbirini buluyor diye. Sanırım elimdeki torbalarda etkili oldu zevklerimizi paylaşmakta, kendisi Bodrum da yaşıyor ve kısa bir dönem için Istanbul'da. Hoşbeş ederken sitesinden bahsetti bana Gül hanım. Üreten bir hanım, hobileri olan güzel bir insan. Hiç boş vakti yok, sitesine baktım çokda güzel battaniyeler üretiyor. Hem satın almak isterseniz güvenle de ulaşabileceğiniz bir adres hem de hoş fikirler bulacağınız sıcacık bir site dostu daha kazandım ben de kendi bloğumun adresini verdim aramıza katılsın hoş bir dostluk kuralım diye.. Güzel bir gün değildi de neydi siz söyleyin bana.