.

.

17 Mart 2013 Pazar

Oldu mu yaaa şimdi...

Ne demişler, Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır...

Daha bir hafta önce bahardan kalma bir hava vardı ben daha yayınlayamadan yerini soğuklara sert lodoslara bıraktı, varsın olsun... Bir taraftan cep telefonumla resim çektim bir taraftan da güzel Istanbul'umun engebeli sokaklarında dikkatimi dağıtan bu güzelliklere kanıp düşmeyeyim diye fazladan efor sarfettim. Gelin görün ki düşmemeyi başaramadım:) ufaktan bir düşme ve elimdeki telefonu da bahçeye savurma durumları yaşadım:))

Kendilerinin kandığı gibi kandırdı beni bu yalancı bahar çiçekleri... Sabah kar vardı arabaların üzerinde, içimiz ısınsın bari bu pazar... muhtemelen savrulmuştur onlar da bu soğuk ve rüzgardan sonra dallarından...










16 Mart 2013 Cumartesi

Bir hayalin yolculuğu...



Ben bir hayal kuruyordum, hani o bitmez tükenmez hayallerimden:)) Daha dillendirmeden hayalimi blogunu keyifle okuduğu tatlı mı tatlı bir dost hayalime ortak olmasın mı? Ben bir karakter olarak bir çalışma yapsam diye düşünürken,  benim yaşlanmış halimi yapsan nasıl olur acaba demez mi? Sevinçle kabul ettim.
O ne güzel yürek, o nasıl bir teslimiyet veee tabiii bendeki  de nasıl bir deli cesaret... Öyle dolu dolu bir insan, öyle keyifle yaşayan bir insan ki onu benim kocakarılara uyarlayıp karikatürize etmek  hem  çok zor hem çok kolay... Üstelik bunu elimin altındaki malzemelerle yapmak, çizeceğim resmi de  kocakarılarıma  uyarlamak zorundayım, tırsmadım desem yalan olur bu aşamada. Beklentisi neydi, nasıl bir şey hayal eder bilmiyorum ama onun da iç dünyasında benim kadar deli bir yanın var olduğu kesin ki hayalimin başkahramanı oluverdi. Elinde bir sepetle hayal ediyordu yanlızca kendini, bloguna girdim, resimlerine baktım, yazılarını tekrar tekrar okudum. Başa döndüm, sona geldim kıştan kalma bir görüntüde karar kıldım, sonra vazgeçtim. Sonra yaklaşan mevsimi düşündüm, ben baharı onun bloguna girdikçe, doğayla bütünleşmiş o naif hallerini gördükçe ekran başında keyifle yanındaymışcasına yaşayan bir arkadaşıydım öyleyse keyifli uzun soluklu güzel kızının ve eşinin ve de kuzeninin birlikte olduğu bol kahkahalı bir günden yola çıkmaya karar kıldım.  Bloguna her girdiğimde güzel ve itinalı bir piknikle taçlandırdığı günlerinden biri olmalıydı bu ama pikniğe dair tek bir kare bile yoktu yazının içinde... EEE biz de ne yaptık hayal üstüne bir hayal daha bindirdik, kitapları, çayı, piknik sepeti ile sere serpe uzandırdık hayali  bir ağacın altına...
Saçlarını beyazlatmaya kıyamadım, gözlük takıp,  azcık da dişlerini döktüm yaşlandırmak adına, eee birazcıkta totosunu büyüttüm tabii o da benim kocakarıların genel özelliği... ama sen hiç yaşlanma güzel arkadaşım hep böyle kal, sesine yansıyan güzelliğinle...
Sevgilerimleee....

Günün farklı karelerine blogundan bakabilirsiniz:))



Pikniği minyatürlerle destekledim...Ve tabii sepetsiz olmaz, sepeti de minyatür kendim yaptım.








Sepeti kendim diktim:))




8 Mart 2013 Cuma

8 MART...


Saçım başım dağılmış mı?


Sabah sabah nerden karşıma çıktı bu herif!


Ter bastı vallahi üstüme...

Bir adam üstüme yürüdü...


Benim X-koca olmalı...Sabah kahvesine bu kıyafetle gidilmez  ağır tahrik var diye beni tartaklamaya kalkmasın mı sokak ortasında.


Aldım elime torunun postallarını..


Az mı yersin çok mu yersin keline keline fırlattım...


Tamam şiddete karşıyım ama, aması var...Orada durun...


Şiddet hem cinslerime karşı olunca iş değişir.. Hele bana, hele bana olunca...


O zaman tutmayın beni...

 Ben seni boşadığım yılı bile unutmuşum be adam!!! 
Ne tarafa kaçtı bu adam...



Sahi yaaa ben böyle biriyle  evlendiğimi de hatırlamıyorum..


EEE bu adam da neyin nesi...
ŞİDDET KADERİNİZ DEĞİLDİR HANIMLAR, ARKAMDAN GELİN...
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN...


4 Mart 2013 Pazartesi

Kızgın Baykuşlar!

Şu ortadaki nazılda kızgın bakıyor üstelik!


Mecbur muyum? Hayır değilim ama gidip kahve içtiğimiz cafelerde kahve karıştırmak için kullandığımız çubukları orada öylece bensiz bırakamıyorum alıp eve getiriyorum:)) EE fena da olmuyor hani, 3-5 tane birikince ara ara oturup onlardan kitap ayracı yapıyorum. Bu defa kalpler, çiçekler olmasın, bir heves baykuş yapayım dedim ama gelin görün ki angry bird'e benzedi bu baykuşlar:))
Bir türlü aklım ermedi, hani eksiği var desem eksiği yok, fazlası var desem o neresindeki bana baykuş gibi bakmıyorlar bulamadım:) Olsun bu da böyle olsun neye niyet neye kısmet...




1 Mart 2013 Cuma

Çete :)

Beni seven arkamdan gelsin...










Sırayı bozmayın, tek sıra uygun adım marş marş....Çete harekatı bu...






Yaa gerçekten nasılda sevimli bir canlı bu böyle, üretim serisi olarak yaptıklarımın belki ancak yarısını fotoğraflayabilmişim ya da diğerleri bilgisayarın içinde kayıp durumdalar yani bayağı çeteleştiler sürekli üreyerek:)) Sizi çeteciler sizi!!!!

Birkumtanesikadarbahtıyarım blog sahibinin yazısı da tam bu zamanda girdi yayına, çok hoş bir paylaşım, çok naif bir felsefesi var üstelik...
Bir kum tanesi kadar bahtiyarım blog sahibi arkadaşım,  ayyy  dayanamayacağım sormadan duramayacağım,  bloguna her girdiğimde gözüme ilişen ve beni gülümseten ismini çok mu aradın bulmak için yoksa bu adın sende ayrı bir yeri mi var boncuklarla haşır neşir olman dolayısıyla gibi.Mutlaka farklı bir hikayesi olmalı yoksa sırf beni meraklandırmak için almadın ya o ismi? :))


Sevgiyle Kalın...